top of page

 

30 yaşında yüzmeyi öÄŸrenmiÅŸ fakat onu kartallar büyüttüÄŸü için yüzmek yerine uçmayı tercih etmiÅŸ. Uzak diyarlara gitmiÅŸ. Avustralya'da Aborjinlere sarılmış. Dünyaya tersten bakmış, okyanuslarda kulaç atmış ama Güney yarım kürede olmaktan hiç hoÅŸlanmamış.  Çok kitaplar okumuÅŸ, çok yazılar yazmış, çok diyarlar gezmiÅŸ. YaÅŸama tutkusunu hiç kaybetmemiÅŸ, yaÅŸamın gizemine olan merakını hiç giderememiÅŸ. Bu yüzden belki de bir gün kendisini Hindistan'da bir gün de Afrika'da bulmuÅŸ ve bir daha hiç bir ÅŸey eskisi gibi olmamış. Kendine bir söz vermiÅŸ; bundan sonra sadece insanlığa ve gezegene hizmet ederek var olabilecekmiÅŸ.

​

Ä°ÅŸte böyle olmuÅŸ Evrim.

 

Evrim, 1980’de, DoÄŸu Karadeniz’in bir daÄŸ köyünde dünyaya gelmiÅŸ. Ä°nekler, keçiler ve kartallar tarafından bir daÄŸ kızı olarak yetiÅŸtirilmiÅŸ. DaÄŸların keskin rüzgarları tenini yakmış, Çoruh'un azgın suları saçlarını dalgalandırmış ve çok elma yemiÅŸ. O yüzden yanık tenli, kıvırcık saçlı ve kırmızı yanaklı olmuÅŸ. 

 

1987'de ailesi Ä°stanbul’a göçmüÅŸ. Ä°stanbul onun için yepyeni bir gezegen olmuÅŸ. Asfalt yolları, yüksek binaları, o kadar çok arabayı ilk defa Ä°stanbul'da görmüÅŸ. Åživeli konuÅŸtuÄŸu için Ä°stanbul'lu arkadaÅŸları hep onunla dalga geçmiÅŸ. Bu yüzden ilkokulun ilk yıllarını hiç konuÅŸmadan geçirmiÅŸ.

​

Alfabeyi öÄŸrendiÄŸi günden beri notlar alırmış, yazılar yazarmış. Bütün eÄŸitim hayatını Ä°stanbul'da tamamlamış. Mezun olduÄŸu Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin rıhtımı kendini var ettiÄŸi, özgürlüÄŸünü ve yaratıcılığını keÅŸfettiÄŸi ilk yer olmuÅŸ. Bir gün bir "Tasarımcı" olarak üniversiteden mezun olmuÅŸ. Bir takım iÅŸler yapmış lakin kariyer yollarında hiç öyle kendini paralamamış. Çünkü DNA diziliminde hırs geni olmadığını anlamış.

Follow

  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
bottom of page